top of page

Dijital Dönüşümde Neler Yaşandı ? HugoBoss, Renault.


Üretimde veri analizi önemli mi ? Üretim mühendisleriniz veri analizi yapabiliyor mu ? Birbirinden kıymetli katılımcıların konuşmalarıyla "Geleceğin Akıllı Fabrikaları" üzerine konuşuluyor.


Hugo Boss firmasından Döndü Ünal Haktar bence konferansın en iyi konuşmacısıydı. Sorulan sorulara gayet açık ve anlaşılır bir dil ile yanıtlar verdi. Firmalarında 2014 yılında dijital dönüşüm ile ilgili çalışmalar yürütmeye başlamışlar. Aslında anladığım kadarıyla bundan öncesi de varmış 2005 yılından beri yürütülen bazı çalışmalar olduğunu da söyledi konuşmasının bir yerinde. Fakat 2014 yılı onlar için bir dönüm noktası olmuş diyebiliriz. Sektörleri itibariyle fabrikalarında 2-3 eksen robotların kullanıldığını belirtti.


Galiba 2014 yılında firma şöyle bir değerlendirme yapmış. Bizim 3400 adet operatörümüz var . Gelişen teknoloji ve otomasyon sistemleri ile verimliliğimizi nasıl arttırabiliriz ? Burada 2 seçenek gündeme gelmiş olabilir. Bunlar; 1-Operatörler yerine robotlar kullanarak insansız üretim sistemlerine geçiş yapmak, 2-Sahada bulunan makinelerden veriler toplayarak veri analizi yapıp üretim firelerini ve plansız duruşları azaltmak. Bir numaralı çözümün sektörlerindeki uygulamalardan dolayı fizible olmadığını, bu konuda çalışan otomasyon partneri bulmanın zor olduğunu görmüşler ve 2.seçenekten çalışmalar yapmaya başlamışlar. Sahada bulunan makinelerden veri toplamak, anlamlı hale getirmek, analiz etmek, gelecek ile ilgili tahminlerde bulunmak.. Yola çıktıklarında hedefleri böyleymiş.


Peki Hugo Boss’da digital dönüşüm serüveni personeller bazında nasıl başlamış ? Nasıl yürütülüyor ?


Verileri toplamak tek başına yeterli olmayacağı için, üretim ile iç içe olan personellerine bu konularda yetkinlikler kazandırmışlar. Yani üretim mühendisine big data eğitimi vermişler. Sonrasında hem üretimi hemde sahadan veri toplamayı öğrenen üretim mühendisi artık sahadan veri toplayabiliyor ve bunların anlamlarını biliyor, yorumluyor olmuş. Bundan sonraki süreçte IT departmanında çalışanlar ile üretim mühendisleri bağlantılar kurmuş ve birlikte çalışmışlar. Çünkü bir IT çalışanı üretimcinin yorumları olmadan sahadan gelen verileri anlamlandıramaz. En azından Hugo Boss firması bu işin personel tarafını bu şekilde yönetmiş görünüyor.

Sonuçta asıl odak noktası üretim olmasına rağmen Hugo Boss veri analizi konusuna gerçekten önem vermiş. Bu konuda çalışanlarının eğitimlere katılmasını sağlamış. Haklı olarak bir araştırma şirketi gibi çalışamayacaklarını fakat kendilerinin işine yarayan birçok konuda çalışanlarını yetkinleştirdiklerini belirttiler. Mesela makinelerdeki PLC ve PC’lerden veri elde etmek bir üretim mühendisi için alanı dışında bir konudur, fakat söylenenlerden anladığım kadarıyla üretim tarafında çalışan mühendisler bu konularda da bilgi sahibi. Tüm bunlardan bahsederken Hugo Boss da Mekatronik Mühendislerinin de bu projeler üzerinde çalıştığını belirttiler.


Peki bunca çalışma ve uğraş sonucunda Hugo Boss mesela neye ulaşmış ?


Döndü Hanım otomatik kesicilerinin hangi dakikada duracağını önceden bilebildiklerini geçmiş kalite hatalarını izleyerek, ilerleyen süreçlerde çıkabilecek hataları tahminleme, akıllı hat dengeleme gibi birçok fayda sağlandığını belirttiler.

Tabiki büyük veri ve veri analizi konularında çalışma yapmak için doğru ekip kurmak ve onlara gerekli eğitimi vermenin önemini vurguladılar. Ayrıca örneğin 360 derece video teknolojisi için üniversiteden bir startup ile işbirliği içinde çalışıp geliştirdiklerini belirttiler.


Hugo Boss firmasında 2800 makinenin hepsinin sıcaklık,akım ve vibrasyon ölçümleri sensörler ile sürekli olarak ölçülüp kayıt ediliyor. Bu verilerden daha sonra analiz yapılarak makinenin ne zaman duracağı tespit edilebiliyor. Takibi bu kadar fazla makineden başlangıçta verileri toplarken birtakım haberleşme problemleri yaşadıklarını belirttiler. Sanırım sahada bulunan sinyal sayısı arttıkça, bu sinyaller birbirini etkilemiş ve hatalı veri gönderme veya haberleşmenin kesilmesi gibi sorunlarla karşılaşmışlar. Fakat bunların hepsini şuanda çözmüş görünüyorlar.


Sibel Bayat Renault Group’da 1 hat üzerinde 4 farklı model üretimi yaptıklarını,diğer fabrikalarda ise vites kutusu ve motor şasesi üretimi yaptıklarını belirtti. Dijital dönüşüm onlar için 2005 yılında başlamış. Birçok firma galiba o yıllarda bu konuların temellerini atacak küçük adımlar atmış. Biranda 15-20 kişilik bir ekip getirip onlar ile çalışmaya başlanmamış ama birkaç kişiye eğitimler verip onlardan çalışmalar yapmasını isteyerek sonrasında bu işi geliştirip değer katacağını gördükçe üzerine yeni personeller alıp bu şekilde ilerlemişler. En risksiz garantici ama uzun süreç isteyen bir yoldur.


Tabi ben konuşmacıların konuştuklarını birebir olarak buraya yazmıyorum. Araya fazlasıyla yorumumu katarak anlatıyorum. Sanki tamamı onların ağzından çıkmış kesin doğru bilgilermiş gibi düşünmeyin. Bunu biraz beyin fırtınası gibi düşünün. Ben şunu anlamaya çalışıyorum. Firmalar farklı bir teknoloji ve yenilik ile karşılaştıklarında nasıl hareket ediyorlar ? Nasıl bir strateji ile o teknolojiyi kendilerine faydalı olacak hale getiriyorlar ? Bunu yaparken sıfırdan nasıl bu seviyeye geldiler ? Başlangıçta hangi adımları attılar ? Hangi hataları yaptılar ? … Konuşmacıların sözlerinin arasından çekerek, onların yaşadığı şeyleri anlamlandırmaya çalışıyorum. Böylece ben veya siz bir sorunla karşılaştığınızda belki bir fikir verecektir.

Renault şirketine geri dönecek olursak; hazırladıkları yazılım sayesinde her hafta tedarikçilerine 9 haftalık üretim öngörü raporu gönderiliyormuş. Bu tedarikçi ve Renault için gerçekten çok güzel bir şey.


Peki Renault tüm bunları yaparken personellerini nasıl yönetti ? Yeni teknolojileri kendi personelleriyle nasıl geliştirdi ?


Sibel Hanım burada, X,Y,Z kuşaklarının hepsinin bir arada çalıştığı iş ortamı olduğunu ve onlar da yeni kuşakların bazı özelliklerini değerlendirdiğini belirtti. Genç çalışanların kendi işleri haricinde şirket içerisinde farklı bir iş ile de ilgilenmeyi sevdiğini keşfetmişler. Dijital dönüşüm alanında çalışmak isteyenleri desteklemişler, sonuç olarak hem çalışanlar bu durumdan mutlu olmuşlar hemde şirket hazırlanan projelerde fayda edinmiş… (Kazan-Kazan) Hatta artık iş görüşmelerinde bu tür kriterleri aradıklarını söylediler.



Mahmut Şenaltun’da Renault şirketinin her gün twitter’ın 2 katı veri ürettiğini belirtti. Data analizi tarafında şirketin kendi yazılımı varmış. Verilerin toplanmasında OPC-UA kullanılıyormuş. Verilerin analiz edilmesi için şirket bünyesinde veri analiz uzmanları çalışıyor, eğer bu konuda sorun yaşanan bir durum olursa Renault Dijital grubundan destek alınıyormuş. Big Data sayesinde boyahanede sıfır plansız duruş olduğunu söylediler.

Comments


pexels-pixabay-257636.jpg

Abone Olmak İster Misiniz?

Sitede yayınlanacak gelişmelerden mail yoluyla haberdar olmak isterseniz abone olabilirsiniz.

Abone oldunuz, teşekkürler !

bottom of page